Bir odalar vardır, bir de odadakiler / Eğer varsa hüner, odadakiler / Yoksa kolayca söner

*
Hayat bu / Birinin imrendiğine diğeri iğrenir / Peki, arasındaki fark nedir?

*
Bir insan ki, adı çıkmış ise vicdansızlığa / Ağzı ile kuş tutsa kurtulamaz bir daha 

*
Baktım sis bürümüş Oğuzların üzerine / Güzelliğini gizlemiş nazar değmesin diye / Ne gam var ne tasa cevizleri yiye yiye / Obruk barajının omuzlarında Oğuzlar ilçesi

*
Geleceksen bugün gel, belki yarın bulamazsın / İnsanoğlu bu, emanet taşıyor / Önce Azrail gelirse, engel olamazsın

*
Mevsim sonbahar / Yapraklar bırakırken dalları / Hatırlatır bana hep o eski anıları / Çimlere oturup, seyrederken ağaçları / Ellerimizle toplar, severdik düşen yaprakları / Ya şimdi! Sen toprağın kara bağrında / Ben ise gün sayıyorum, dünya zindanında / Bir an önce kavuşmak için sana / Hiç olmazsa gel rüyalarıma / İnan çok muhtacım sana

*
Tanıtabilmek için eserlerimizi yarınlara / İhtiyaç var, okuduktan sonra yorumlara

*
Kaldır başını beraber bakalım gökyüzüne / Seninle yıldızları sayalım, birer birer / Birde sonucu eşit çıkarsa eğer / Ne güzel… Ne güzel…

*
İnsanoğlu bu, dün dik durur bugün ise yatay / Başımızı avuç arasına koyup düşünürsek / Hepimize var pay

*
Nice etkinlikler gördüm, / İçeriği ceviz kabuğunu doldurmaz / Ama sesi hep gür çıkar / Nice etkinlikler gördüm, lüzumludur ama değer görmez ve susar

*
Koltukta oturup eylersen gününü gün / Yarın koltuk giderse gün olur, dün / O halde günü değil, dünü düşün

*
İster bir gün olsun istersen bin gün / Sonunda ayrılık olacaksa biter her gün

*
Eski kapılar kapanıyor birer birer / Yeni kapı açmıyor artık, şimdikiler

*
Hepimiz yaşıyoruz karada / Sevdiklerimiz gidiyor arada / Er geç ermek için murada / Emek gerek! Emek gerek!

*
Geleceksen bugün gel / Belki yarın bulamazsın / İnsanoğlu bu, can taşıyor / Önce Azrail gelirse, engel olamazsın

*
Kim bir adım öne çıktıysa / Bir şeyler kapıyor sonra / Takdire kati şayandır / İhlası olup da, muafsa

*
Özel günlerde insan bekler bir sürpriz / Adını söyleyemez o da olsun sürpriz / Uzak değildir aslında yakındır mekân / Lakin gönül arzu etmezse olmaz takan

*
Ben benden gittikten sonra / Gelsen ne, gelmesen ne / Sevda torbasının ağzını diktikten sonra / Sevsen ne, sevmesen ne / Çünkü her şey ahirinde değil evvelinde

*
Yıllar önce çekip gitmeliymişim bu ellerden / Sorma niçin diye, çünkü onlarca varmış neden / İnsan bilemiyormuş memuriyette sona gelmeden / Siz anlayın …………darbı mesel sözünden

*
Vefa semt / Nezaket isim / Böyle değildik biz / Ne çabuk oldu değişim / Hey sen, kibirli kardeşim(!)

TAVSİYE: 50 yılın birikimi olan, muhtevasında 660 adet farklı nükteli nasihatin yer aldığı Mahirane Söylemler ve –hikâyeden şiire sızan- Susamak ve Depremle Yaşamak kitaplarımı mutlaka okumanızı ve evlatlarınıza okutmanızı samimi olarak tavsiye ediyorum. Yukarıdaki telefondan iletişime geçerek, benden imzalı olarak temin edebilirsiniz.