1970 yılları sonuna doğru takvim ilerlerken, hareketli hayatımda ki iniş çıkışların farkında olan çevremizdeki birkaç kişiden en önemlisi CİNALİ idi.

O zamanlar Ali abi 0tuz beş yaşın biraz üstünde olduğunu şimdi anlıyorum.

İlkokulda okurken bile aynı hayatta farklı hayatlar yaşadığımız benden yaşça büyük olan aile bireylerimden birinin dükkânında bekleyerek başladığım çalışma hayatım devam ederken tanışmıştık.

Annem 1972 yılı 21-Ocak, saat 16,10 da öldüğünü dahi bilecek kadar beni tanıyan ali abi, rahmetli babamın(annem öleli kırk gün olmadan) babamın evlendirildiğini de biliyordu elbette.

Haksızlık yapmamak adına her köşe yazımda olduğu gibi bu duygusal köşe yazımda da, duygusallığım doruklarda olsa dahi haksızlık yapamam. Sadece aileme değil, ailem kadar değerli olan okurlarıma da… Annem altı evlat dünyaya getirmiş, benden biri 7 yaş, diğeri de 9 yaş büyük olanlardan sonra (ben doğmadan önce) biri ikiz üç benden büyük kardeşim ölmüş, üç evlat toprağa veren bir anne babanın oğluydum. Adımın yaşar olma sebebi(adını yaşar koyalım da yaşasın )düşüncelerinden geldiğini sonradan anladım.

Üvey annemi babamla evlendirmek için evlendirenler üvey annem olacak kadına şu sözü vermişler.

-bak demişler bu evleneceğin adamın üç evladı var ama sen boş bir eve geleceksin.!En büyük oğlan yakında askere gidecek,askerlik dönüşü babası onu evlendirir,evde geriye (o zaman 17 yaşında) olan kız kalıyor ama dünür gelen giden çok onu da babası biri ile evlendirir.geriye bir tane 10 yaşında olan yaşar kalıyor.!Biz konuştuk baba ile onu da devlete yetiştirme yurduna veririz,sende kocanla bir çocuk yaparsın mutlu yaşarsınız.!

Hangi kadın buna hayır demez.!bu büyük organizasyon ile kar topu gibi bir ANALIK üretilmiş,ve bu üretime ilk karşı çıkan ben oldum.

-ben yurtta falan kalmam dedim ve başıma gelenler(yaşadıklarım)ardı arkası kesilmeden gelmeye başladı.

ÜÇ AYAĞI OLAN ŞEYTAN ÜÇGENİNDE YAŞAMAYA BEN Mİ KENDİMİ MAHKUM ETTİM YOKSA KADERMİ.?cevabını bulabilmiş değilim.

Çok önemli bir anamı topraklara verdiğimde benim çok şefkatli bir annem olacağını 1975 yılında öğrenecektim. Üvey anneye verilen sözlerden ikisi gerçekleşti. Kızda evlendirildi, asker dönüşü oğlanda evlendirildi, evlendirilen kızın kocası alkolik kafayı bulunca(ben o zaman 7 yaş büyük olan kızda kalıyorsam)beni evden kovuyordu. Ben de doğru üvey ananın şefkatli kollarına düştükten bir süre sonra nedenini bir türlü bulamadığım(aç bırakıldığım halde, evde ekmekler bile saklanıyordu.)evden ANALIK tarafından çoğu zaman dayak yedikten sonra kovulduğumu sokakta kaldığımda anlıyordum. Nereye gideceğim doğru benden 9 yaş büyük olan oğlana.

Adını kalbime yazmışım buraya yazmak nedir ki.? Ayşe anam beni büyüten fedakâr benden sanıyorum o zamanlar tahminen yazıyorum 15 yaş büyük ANNEM olmuştu. Ne zaman nereden kovulursam kovulayım AYŞE ANNEM beni evinde kabul ediyor. ÖKSÜZE, YETİME nasıl bakılıyorsa bana sevgi ile şefkat ile bakıyordu. ama kocası ile işte beraber evde beraber bir bahane ile kocası beni evden kovduğunda, gideceğim şeytan üçgeni ayaklarının her hangi birinde yeni bir olay başıma gelene kadar kalarak hayatım geçerken aynı pasajda olan CİN ALİ bu olaylara(iş yerindeki)ister istemez şahit oluyordu.

Yıllar içinde ANALIK beni tamamen babamın evine almamaya başladığında aynı iş yerinde çalıştığım kan bağım olan kişinin işyerinde tahta sandalye üzerinde bazen günlerce yattığımı cin ali abim biliyordu.

Babamın evi müzenin oralarda bir yerde idi. her Cuma, Cuma namazını bahane ederek babam cin ali’nin kahveye gelir(yaz ise dışarıda, kış ise kahvehanenin içinde rastgele bir masada)babam ile konuşmadan oturduğumuzu gören ali abi kendi elleri ile çay servisi yapar, babam Cuma namazı vaktine kadar birinci sigarasını peş peşe içerken, peş peşe masamıza gelen çayı babamda bende neremize çay içtiğimizi bilemeden ezan okunmaya beş kala babam önce cebime harçlık sonra masaya çay parasını bırakır giderdi. MEKÂNI CENNET OLSUN ALİ GÜNDEM abim her şeyi bilen, anlayan, sofrasına her zaman beni de çağıran, çay borcumu ödemekte zorlandığımı kendisine söylediğimde borcun mu vardı ben hatırlamıyorum çocuk diyecek kadar GÖNÜL ADAMIYDI.BU ADAM ÖLÜR MÜ.?ölen tendir,ölen candır,ölen kalpten gönderdiklerimizdir.

ALİ GÜNDEM’İN MEZARININ BAŞINA OTURMUŞ ADAMIN(yaşar SOLAK)BİRİ ALİ GÜNDEMLE SOHBET ETMİŞ. Gördünüz fotoğrafı paylaştım.

Siz olsanız KALPTE ÖLMEYEN İLEMİ YOKSA YAŞAYAN ÖLÜLERLEMİ DERTLEŞİRSİNİZ.?

Tavsiye ediyorum kalpte olanlarla kalpten kalbe sohbet edin hatta dertleşin bana çok iyi geliyor. Size de iyi gelecek.inanın.

25-Kasım 20019 sabahı saat 06,34 ÇORUM.