1970-1976 yılları arasında Antalya Serik lisesinde tarih öğretmeni olarak çalışırken Serik Ağır Ceza Reisi Gökhan Livanelioğlu arkadaşımdı.
Gökhan beyin eşi de Serik lisesinde El-İşi öğretmeni idi.
Sohbetlerimizde Gökhan bey, İsveç’te yaşayan Zülfü adlı çok yetenekli bir yeğeni olduğunu ve ilerde bu genç yeteneğin çok başarılı bir sanatçı olacağını söylerdi.
Aradan yıllar geçti. Gerçekten Ömer Zülfü Livaneli bugün Türkiye’nin ve dünyanın sayılı şair, bestekâr, yazar, sanatçı, siyasetçi ve entelektüel insanları arasına girdi.
Yıllardır Zülfü Livaneli’nin konser ve sanat etkinliklerini takip eder ve çok sevdiğim romanlarıolan Huzursuzluk, Kardeşimin Hikâyesi, Serenad, Leyla’nın Evi, Engereğin Gözündeki Kamaşma, Arafat’ta Bir Çocuk ve Sevdalım Hayat adlı kitaplarını okudum.
1946 yılında Konya’nın kazası Ilgın’da doğan Ömer Zülfü Livaneli bugün Türkiye’nin yetiştirdiği dünya çapında ünlenmiş müzisyen, bestekâr, senaɾist, politikacı, şair,yazaɾ ve film yönetmenidir.Siyasi görüşleri ve inançları yüzünden zaman zaman eleştirilen ve hapis yatan Zülfü Livaneli 1972 yılında İsveç’e gitmek zorunda kalmıştır.
Bir ara Türkiye’ye yerleşen Zülfü Livaneli 12 Eylül Askeri darbesi sonrasında 3 ay gözaltında tutulduktan sonra tekrar İsveç’e gitmiştir. İsveç’te müzik ve felsefe alanlarında çalışmalar yapmış.
Bir süre Paris ve Atina’da yaşadı. 1984 yılında tekrar Türkiye’ye döndü. 1994 yerel seçimlerinde Sosyal Demokrat Halkçı Partiden (SODEP) İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı oldu ama seçilemedi.1996 yılında merkezi Paris’te bulunan UNESCO (Birleşmiş Milletler Eğitim Bilim ve Kültür Örgütü) tarafından kendisine Büyükelçilik payesi ile Genel Direktör Danışmanlığı görevi verildi.
6 Kasım 2002 genel seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisinden İstanbul Milletvekili seçilerek TBMM’ne girdi.
Yunan’lı müzisyen MikisTheodorakis ile birlikte Türk-Yunan Dostluk Derneğini kurdu.
Zülfü Livaneli’nin sinemaya ilgisi de özgün film müzikleri yapmakla başladı.
Özgün yorumuyla uluslararası bir üne sahip oldu.
Müzik kariyeri boyunca 300 şarkı, 30 kadar film müziği, Londra Senfoni Orkestrası tarafından çalınmış bir rapsodi ve bir de bale için müzik besteledi.
Sanatçı uluslararası kültür çevrelerinde tanınmakta ve saygı görmektedir.
Ömer Zülfü Livaneli Ülker Hanım'la evlidir ve bir kızı vardır. Bir çok lisan bilen ve iyi bir eğitim alan kızı Aylin Livaneli’de yaptığı pek çok işten sonra müzik ile ilgilenmiş.
5 albüme imza atmıştır.
Zülfü Livaneli, 19 Mayıs 1997 tarihinde, Ankara Hipodrom meydanında verdiği konsere yaklaşık 500.000 kişinin katılmasıyla Türkiye'nin en büyük konserini gerçekleştirme ünvanını kazanmıştır.
Zülfü Livaneli şarkıları her zaman edebiyatla, şiirle iç içe olmuştur.
“Gün Olur” Orhan Veli’nin, “Karlı Kayın Ormanı” Nazım Hikmet’in, “Merhaba” Yaşar Kemal’in, “Yiğidim Aslanım” Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun, “Leylim Ley” adlı şarkıyı da Sabahattin Ali’nin şiirinden bestelemiştir.
Mersin’de yaşarken, sanırım 1985 baharında Zülfü Livaneli’nin Mersin stadyumunda Yunan’lı sanatçı MikisTheodorakis ve Yunan’lı şarkıcı Maria Farandouri ile beraber verdikleri konser sonrasında Zülfü Livaneli ile tanışmış ve başarılı konser nedeniyle kendisini tebrik etmiştim.
Ülkü Tamer’in sözlerini yazdığı; Zülfü Livaneli’nin bestelediği “Geceleyin gök yüzünde güneş topla benim için” adlı şarkısını çok severim.
Seher yeli çık dağlara / Güneş topla benim için,
Haber ilet dört diyara canım / Güneş topla benim için,
Umutların arasından / Kirpiklerin karasından,
Döşte bıçak yarasından canım / Güneş topla benim için.
Seher yeli yar gözünden / Havadaki kuş izinden,
Geceleyin gök yüzünden canım / Güneş topla benim için…
Sözlerini Sabahattin Ali’nin yazdığı, Zülfü Livaneli’nin bestelediği dillere destan olmuş ve müzikseverlerin gönül tahtına oturmuş meşhur “Leylim ley” adlı şarkıyı da çok sever ve sürekli mırıldanırım.
Döndüm daldan kopan kuru yaprağa, leylim ley,
Seher yeli dağıt beni, kır beni, leylim ley,
Götür tozlarımı buradan uzağa, leylim ley,
Yarin çıplak ayağına sür beni,
Leylim ley, leylim ley, leylim ley, leylim ley…
22 Nisan 2022 / Mehmet Özata
