İç Anadolu’da kuraklık hububat üreticilerini endişelendiriyor İç Anadolu’da kuraklık hububat üreticilerini endişelendiriyor

Son dönemde, Türkiye'nin bor ve toryum rezervleri, global enerji piyasalarını hareketlendiren ve kritik mineraller olarak tanımlanan hammaddeler arasında yer alıyor.

Geçtiğimiz hafta OECD (Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü) çerçevesinde düzenlenen üç önemli enerji odaklı toplantıda Türkiye'nin mineral zenginlikleri masaya yatırıldı. Toplantıların birincisi, Uluslararası Enerji Ajansı tarafından "Kritik Mineraller ve Temiz Enerji" temalarıyla, ikincisi ise Nükleer Enerji Ajansı tarafından "Nükleer için Yeni Yol Haritası" başlığı altında gerçekleştirildi. Özellikle Avrupa’da yeşil enerjiye geçiş süreçlerinin hız kazanması, kritik minerallerin ve temiz enerji hammadde teminatının önemini bir kat daha artırıyor.

Uluslararası Enerji Ajansı'nın 2023 tarihli “Temiz Enerji Dönüşümlerinde Kritik Minerallerin Rolü” başlıklı raporu, elektrikli araçlar, rüzgar türbinleri, güneş enerjisi panelleri ve hidroelektrik üretimi gibi temiz enerji kaynaklarının gereksinim duyduğu hammaddeleri inceliyor. Rapora göre, lityum, nikel, kobalt, manganez, grafite ve nadir toprak elementleri gibi minerallerin talebi, 2040 yılına kadar büyük ölçüde artacak. Örneğin, 2040'ta lityum talebinin yüzde 90’ı, enerji sektöründeki dönüşümden kaynaklanacak şekilde projeksiyon yapılıyor.

Türkiye, lityum üretimi konusunda oldukça stratejik bir konuma sahiptir. Bor atıklarından lityum üretimi gerçekleştiren Eskişehir'deki Eti Maden tesisleri, sıvı bor atıklarından elde edilen lityumun yüksek akım bağlama kapasitesine sahip olduğunu belirleyen testlerle önemli bir adım atmış bulunuyor. Planlanan üretim kapasitesi ise yıllık on ton lityum.

Türkiye'nin Yozgat ve çevresindeki potansiyel mineral rezervleri, ulusal ve uluslararası enerji piyasalarında yeni kapılar açması bekleniyor. Bu, özellikle enerji dönüşümü sürecinde kritik minerallere duyulan ihtiyacın her geçen gün arttığı düşünüldüğünde, Türkiye'nin bu alandaki konumunu daha da stratejik kılabilir. Türkiye, bu yeni enerji döneminde mineral rezervleri, üretim kapasitesi ve stratejik konumu ile bir cazibe merkezi olma potansiyelini güçlendiriyor.