Türkiye'nin yerli ilk ilaç adayı Türkiye'nin yerli ilk ilaç adayı

Genel Başkan Mehmet Ali Dim imzasıyla yayınlanan mesajda şu görüşlere yer verildi:

Cumhuriyetimiz adına büyük mücadelelerle geride kalan bir asırın, kah acı ve kah tatlı tarihsel süreciyle önümüzdeki yüzyıllarda da aziz milletimize rehber olacağına inanıyoruz. 29 Ekim 1923 tarihinde içeride ve dışarıda karşısına dikilen şer güçlere rağmen Mustafa Kemal ile silah arkadaşlarının kahramanlıkları ve halkın olağanüstü fedakarlığıyla kazanılan kurtuluş savaşı sonrasında kurulan Türkiye Cumhuriyeti, gelecek için gerekli reformları uygulamaktan geri durmayan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün zor zamanda öncülük ettiği değerleri hâlâ taşımaya devam ediyor.

“GECE GÜNDÜZ ÇALIŞMALIYIZ”

Çağdaş Türk devleti ve kadını öne çıkaran Türk modernleşmesinin en büyük adımı olan Cumhuriyet ile halkın egemenliğini esas alan perspektifin geçtiğimiz yüz yılda zafiyete uğradığı birçok durum yaşansa da bundan sonrası için milletimizin her ferdini daha mükemmel bir demokrasi için gece gündüz demeden çalışmaya davet ediyoruz.

Küresel Gazeteciler Konseyi (KGK) olarak biz de bu değerleri ilke edinerek Türkiye Cumhuriyeti’ni yüceltme çabasından bir adım dahi geri adım atmadan ülkemiz için emek vermenin şerefini taşıyoruz.

KURUCU DEĞERLER REHBERİMİZ

Cumhuriyetin kurucu değerlerinin ülkemizi dünyada yeniden bir oyuncu yaptığını küllerinden doğarak dünyaya meydan okur hâle getirdiğini görüyor bu değerlerin korunması ve geliştirilmesinin Türkiye’nin geleceği için büyük önem taşıdığına inanıyoruz.

Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında, tarihimizin getirdiği tecrübelerin bizi güçlü yaptığını kavrayarak yılmadan, düşmanlaşmadan, hatalarımızdan ders çıkartarak geleceğimizi düşünmenin kaçınılmaz bir zorunluluk olduğunu dile getiriyoruz.

KONSEYİN MİSYONU

Küresel Gazeteciler Konseyi’nin kurulmasının ve çalışmalarının; “hasta adam” yakıştırmalarından ya da güvenlik şemsiyelerine sığınmaktan çok daha fazlası olduğunu gören Türkiye’nin yeniden dünya meselelerinde sözü geçen bir oyuncu olma istediğinin işareti olarak görülmesi gerektiğini düşünüyoruz.

Ayrışmadan ya da ayrıştırılmasına fırsat verilmeden vatan topraklarında huzur ve refah içinde yaşamanın yolunun sınırsız basın özgürlüğünden geçtiğini ve daha önce bu uğurda verilmiş mücadelelerin kıymetinin eleştirel düşünceyi taçlandırdığını ve ortak doğruya ulaşmada medeniyetimize önemli bir yol haritası çizme fırsatı sunduğunu tüm taraflara bütün samimiyetimizle hatırlatıyoruz. Bu topraklarda ilelebet var olacak milletimizin sadece yaşam mücadelesini değil, bu necip millete karşı dört bir taraftan kurulan oyunları da görüyor ve her zaman için doğrunun yanında yer alma çabasını sürdürüyoruz.

“MUASSIR MEDENİYET”

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “muassır medeniyet” diye tabir ettiği hedeflerin destekçisi ve öncüsü olmak adına çuvaldızı kendimize de batırarak Türkiye Cumhuriyeti’nin ilelebet payidar olacağına olan inancımızı tüm kamuoyu ila paylaşıyoruz.

Zorlu zamanlardan geçerken hedef koyulan yüz yıllık ideallerin takipçisi olacağımıza dair önce Atamız olmak üzere tüm Türk milletine söz vermeyi meslek etiğimiz gereğince bir borç biliyoruz.

Küresel Gazeteciler Konseyi olarak 100 yaşına ulaşan Cumhuriyetimizin gururunu yaşarken, yurtiçi ve yurtdışında ülkemize nasıl hizmet edebileceğimizi hiçbir iç ve dış etki altında kalmadan, kuruluşumuzdan beri düşünüyor ve daha fazlasını yapabilmek için kendimize misyon biçiyoruz.

RAHMET VE MİNNETLE

Kurucu önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları ile son 100 yılda bu ülke için canını veren tüm şehitlerimizi minnet, rahmet ve duayla anıyoruz. Cumhuriyetimizin yüzyıllar boyu yaşayacağı inancıyla, Atatürk’ün dediği gibi “Yurtta Sulh Cihanda Sulh” düsturuyla bu ülkede refah içinde yaşamak için gereken kudretin damarlarımızdaki asil kanda mevcut olduğunu hatırlatma görevini gururla ifa ediyoruz. Ve son söz:

Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti… Ne mutlu Türküm diyene.