36 kişiye mezar olan Rıza Bey Apartmanı davasında tutuklu sanık kalmadı!

Aralarında Çorumlu bir aileden 5 kişinin de yer aldığı, 36 kişinin hayatını kaybettiği Rıza Bey Apartmanı davasında tutuklu sanık kalmadı!

İzmir depreminde 36 kişinin hayatını kaybettiği ve 17 kişinin yaralandığı Rıza Beyi Apartmanı'nın davasının son duruşmasında mahkeme tutuklu iki sanığı, adli kontrolü şartıyla serbest bıraktı. Bu kararla birlikte davada tutuklu sanık kalmadı. Depremzede aileler karara tepkili.

ACILAR KATLANARAK BÜYÜYOR

Çorum'da feci trafik kazası! Motosiklet ile bisiklet çarpıştı: 3 yaralı Çorum'da feci trafik kazası! Motosiklet ile bisiklet çarpıştı: 3 yaralı

114 kişiyi hayattan koparan İzmir depreminin ardından acılar katlanarak büyümeye devam ediyor.
Çorum Merkez Kuşsaray Köyü’nden de aynı aileden 5 kişi Rıza Bey Apartmanı’nın enkazı altında can vermişti. Rıza Bey Apartmanı 36 kişiye mezar olmuştu.
İzmir’de meydana gelen depremin ardından Nilay – Deniz Yücel çiftinin çocukları Lena (4) ve Vera (6) ile Emine Toklu Yücel – Hüseyin Yücel çiftinin çocukları Feda (10) ve Diren (3) ile evde kendilerine bakan babaanneleri Arife Yücel’in (60) cansız bedenlerine ulaşılmıştı.
Babaanne ve 4 torununun cenazeleri Kuşsaray Köyü’nde büyük bir acı içerisinde son yolculuğuna uğurlanmıştı. Sadece Kuşsaray değil, sadece Çorum değil, bütün Türkiye gözyaşı döktü gidenlerin ardından.

14. DURUŞMA GÖRÜLDÜ, TUTUKLU SANIK KALMADI

İzmir'de 30 Ekim 2020 yılında meydana gelen depremde 36 kişinin hayatını kaybettiği ve 17 kişinin yaralandığı Rıza Beyi Apartmanı'nın davasının 14. duruşması görüldü. İzmir 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde  görülen duruşmada, tutuklu sanıklar  mimar A.S.B. ve yapı müteahhidi H.H.Ö.,  Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Tutuksuz sanıklar, taraf avukatları ve müştekiler de salonda hazır bulundu. 
Mahkeme heyeti, ilk olarak iki tarafının savunmalarını dinledi. Duruşmada söz verilen o dönemki Bayraklı Belediyesi fen işleri müdür vekili sıfatıyla imzası bulunan G. E., “Deprem etüt raporu verirken sözleşme imzalarız. Burada yasal bağlayıcılığı bulunmadığını belirtir. Ben sadece buna uydum. Görevim dışında bir şey yapmadım. Yaklaşık 10 bin konut bu şekilde incelenmiş” dedi.

SAĞLAM İŞ YAPTIĞINI İDDİA ETTİ 

Duruşmada yer alan tutuklu sanıklardan yapıp müteahhidi H. H. Ö.,  sağlam bina yaptığını savundu. Özkan, “Eksiksiz iş yaptım. İzmir’de daha önce birçok bina yaptım. Sorun olmadı. Herkes suçu bana atıyor. 1987’den hazır beton attım. Sağlam iş yaptım ve kendime güveniyorum. 2013’te daire almış birisi gelip beni suçluyor. Binanın içine ne yapıldığını bilmiyorum. Bilseydim gelir tespit ettirirdim. 1 daire 5 el değiştirmiş. 5 kere tadilat demek. Alttaki dükkânlar birleştirilmiş. Benim suçum ne? 10 ayda kaba inşaatını bitirmişim. Sonrasında birçok deprem olmuş. İnsanlar daire almak için sıraya giriyordu. Sağlık sorunlarım var. Tahliyemi talep ediyorum” dedi. Diğer tutuklu sanık mimar A.S.B. ise tahliye talebinde bulundu.
Savunmaların ardından ara karar açıklandı. Ek bilirkişi raporu alınmasına hükmeden heyet, tutuklu sanıklardan H. H. Ö.'nün konutumu terketmeme şartıyla, A.S. B.’ninse yurtdışı yasağıyla tahliyesine karar verip duruşmayı 9 Şubat 2024’e ertelendi. Bu kararla dosyada tutuklu sanık kalmadı. 

"ADELET İSTİYORUZ"

Duruşma sonrası depremzede aileler ise karara tepki gösterdi. Duruşmanın ardından depremde yakınlarını kaybedenler adliye önünde açıklamada bulundu. Depremde çocuklarını kaybeden Emine Yücel, "Suçlular, sorumlular ellerini kollarını sallaya sallaya dışarıda dolaşacak. Bu mu adalet? Bu çocuklar mezarda yatıyorlar. Hangisini tahliye edebilirsiniz bu çocukların? Hangi birini bize geri verebilirsiniz? Suçlular dışarıda yavrularım mezarda. Adalet istiyoruz" dedi.  

Hüseyin Yücel ise, “Mahkemenin kararı yüreklerimizi koru harladı. Diğer dosyalarda tutuklu sanıklar varken bizim dosyamızda tutuklu sanık kalmadı. Kayıp yakınları olarak adalete erişmiyoruz” ifadelerini kullandı. 
Depremde hayatını kaybeden diş hekimi Zarife Doğan’ın babası Kamil Doğan, Adaletin yerini bulmasını sabırla beklerken tahliye kararıyla sarsıldık. Bu kararı milletimizin vicdanına bırakıyorum” diye konuştu.

NE OLMUŞTU?

Ege Denizi'nde Seferihisar açıklarında 30 Ekim 2020'de meydana gelen, 115 kişinin hayatını kaybettiği 6.6 büyüklüğündeki depremde; Bayraklı ilçesindeki 8 katlı Rıza Bey Apartmanı'nda 36 kişi yaşamını yitirdi, 17 kişi de yaralandı. Depremin ardından başlatılan soruşturmada 4'ü tutuklu, 9 kişi hakkında, İzmir 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde, 'bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olmak' suçundan 20 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılmıştı.  Yargılama sırasında 2 sanık daha tahliye edilmişti.
Sanık avukatlarının şikayetiyle açılan soruşturmanın ardından, 'bilinçli taksirle 6 kişinin ölümüne ve 2 kişinin yaralanmasına neden olma' suçlamasıyla haklarında iddianame hazırlanan Rıza Bey Apartmanı'ndaki diş hekimi polikliniği sahipleri A.H. ve O. Y ile daire sahipleri S. E. E.'nin dosyaları da mevcut davayla birleştirilmişti. Öte yandan o dönem Bayraklı Belediyesi fen işleri müdür vekili sıfatıyla imzası bulunan G. E. ve Bornova Belediyesi eski İmar Müdürü M. A. U. hakkında 'görevi kötüye kullanma' suçundan İzmir 13'üncü Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava açılmıştı.  İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 23'üncü Ceza Dairesi, oy birliğiyle her iki dosyanın birleştirilmesine karar vermişti. Böylelikle Rıza Bey Apartmanı davasında sanık sayısı 15'e yükselmişti.