Bu sabah 07.00'de kalkarak benim hayat ve oyun alanım Özgürlük Parkına gittim. Parkta her taraf açan laleler, erguvanlar ve zambaklarla bahar kokuyordu.

Jeolog arkadaşım Ruşen Ersoy’la cennet parkımızda bahar sarhoşluğuyla yürürken, sözleri Erzurumlu Emrah’a, bestesi Sadettin Kaynak’a ait çok sevdiğim şu güzel Muhayyer Kürdi şarkısını söyledim.

Yine bahar oldu coştu yüreğim, / Akar boz bulanık selli dereler,

Sıla derdi, vatan derdi yar derdi, / İflah etmez bu dert beni yareler,

Hayal oldu Aşık Emrah halleri, / Deyin yare gözlemesin yolları,

Herkesin sevdiği giyer alleri, / Koy benim sevdiğim giysin kareler…

Ardından sözleri Dr. Bekir Mutlu’ya, bestesi rahmetli mühendis hemşehrimiz İskilip’li Erdoğan Berker’a ait Nihavent şarkısını okudum.

Bir ilkbahar sabahı güneşle uyandın mı hiç ?,

Çılgın gibi koşarak kırlara uzandın mı hiç?
Bir his dolup içine uçuyorum sandın mı hiç?
Geçen günlere yazık yazık etmişsin gönül sen…
Öyle ise hiç sevmemiş, sevilmemişsin gönül sen…

Bu güzel şarkılardan sonra meşhur şair ve ressam Bedri Rahmi Eyüpoğlu üstadın çok sevdiğim Bahar ve Biz adlı şiirini okudum.

BAHAR VE BİZ

Yılda bir kere çıldırır ağaçlar sevincinden, / Rabbim ne güzel çıldırır.
Yılda bir kere uzatır avuçlarını yaprak; / Sevincinden titreyerek…
Yılda bir kere kendini verir toprak,

Yılda bir kere yarılır bahçeler hazdan, / Rabbim ne güzel yarılır.
Biz de bir kere sevinebilseydik. / Çiçek açmış ağaçlar gibi çıldırasıya.
Kim bilir belki bir gün sulh olunca, / Biz de deliler gibi seviniriz,
Ağaçları ve baharı taklit ederiz, / Renkli bez parçalarıyla donatırız şehri
Renkli ampuller asarız pencerelerden,

Kim bilir belki bir gün sulh olunca

Biz de çatır çatır çatlarız bin bir yerimizden, / Ağaçlar gibi…

(Bedri Rahmi Eyüboğlu)

31 Mart Cumartesi günü İstanbul’da yaşayan 19 Osmancıklı hemşehrimizle Saray Muhallebicisinde buluştuk. Aradan geçen yaklaşık 35 gün dostlarımızı çok etkilemiş olsa gerek, saat 13,00’den saat 17.00’ye kadar doyumsuz bir Osmancık muhabbet yaptık.

Ankara’dan gelen Mustafa Eser toplantımızı çok beğendi.

Osmancık’tan Naim Çelebi’yi, Mustafa Boyvat’ı, Ankara’dan Süleyman Dibek’i ve Samsun’dan rahmetli Sarı Cemal’in oğlu Rıdvan Derindere’yi arayarak hal, hatır sorduk ve arkadaşlarımın sağlık ve mutluluk dileklerini ilettik.

Geçen hafta eniştemiz Haydar Derindere ve Hatice halamın büyük oğlu İhsan Derindere ağabeyimiz de Allah’a yürümüş.

Çok üzüldüm. İhsan ağabey çok sevdiğim munis ve güzel bir insandı.

Allah rahmet eylesin ve mekânı cennet olsun. Kardeşi halaoğlum öğretmen Osman Derindere’ye, çocukları Sabahat, Fuat, Nezihe, Naciye, Semiha ve Müjdat Derindere’ye, bütün dost, akraba ve sevenlerine başsağlığı dilerim.