Bilgi ve teknoloji çağını yaşadığımız bu pandemi sürecinde bir çok doğru-yanlış bilgiye istediğimiz an ceplerimizde bulunan adı akıllı ancak bizim düşünme gücümüzü alan telefonlar ile çok rahat şekilde ulaşabiliyoruz.

Unuttuğumuz ya da işimize gelmeyen bir konuyu ise çok çabuk unutuyoruz; “Bir yere teknoloji medeniyetten önce gelirse” bazı ciddi sorunlar yaşayabiliyoruz. Belli yaş grubunun üzerindeki bizler bu gün bir çek teknolojinin yabancısı haline dönüşüyor ve yarı-buçuk öğrenmeye çalışıyoruz. 1970 li yılların sonuna doğru köylerimize elektrik geldiğinde dikiş işini bitiren anamız iğneyi prizin deliğine bırakmak istediğinde elektriğe hafif şekilde çarpılır ama bilir ki dikiş iğnesi prize takılmazmış.

Geçmişte yaşanan bir çok yaşanmışlık bizlere bu gün tecrübe olarak yansıyor. Kahve ülkemize 1550 li yıllarda girmiş ve hayatımızda keyfe keder yerini almış olmasına rağmen çay ise 1950-60 larda sofralarımızda yerini almıştır. Çayın ilk köylerimize geldiği yıllarda kahve yapmasını bilen annelerimizin çay demlemesinde zorlandıkları bizlere anlatılan tatlı birer anıdır.

Bu günlere ulaştığımızda , yukarıda bahsettiğimiz teknoloji çağınında gereklerini en iyi şekilde kullanmak insanların okuma alışkanlıklarını düşürürken bilgiyi doğru-yanlış sanal ortamlardan öğrenmiş oluyor ve biz süre sonrada öğrendiğini unutuyor.

Sağlıklı günler …