2010 ve 2012 yılları arasında İstanbul Kadıköy Halis Kurtça Kültür merkezinde her ayın 19’da tam 24 defa “Şiir ve Müzik” gecesi yaptım. Şiir ve müzik gecemde rahmetli komşum Bilsay Kadıoğlu uduyla, KBB uzmanı Dr. Ahmet Ayyürek üstadım da şarkılarıyla bana eşlik ederlerdi.

Yahya Kemal Beyatlı’yı andığımız bir gecede açılış konuşmama şöyle başlamıştım.

MERHABA ŞİİR VE MÜZİK DOSTLARI

Bu akşam şiir ve müziği seçerek kendinize büyük bir iyilik yaptınız. Yaşamın kargaşasından bunalan gönüllerinize, şiirin hikmet ve felsefe içeren gizemli sözleri, müziğin tatlı ve büyülü nağmeleri iyi gelecektir.

Bu akşam ki şiir ve müzik geceme, Türk şiirinin en büyük şairlerinden Yahya Kemal Beyatlı üstadı, hayatı ve güzel şiirleriyle anarak başlayacağım.

YAHYA KEMAL BEYATLI(1884-1958)

1884 yılında Üsküp’de doğan Yahya Kemal, 1958 yılında İstanbul Park oteldeki odasında öldü. Asıl adı Ahmet Agâh olan Yahya Kemal, İstanbul Vefa İdadisini bitirdikten sonra Jön Türk’lere katılmak için Paris’e gitti. Paris Siyasal Bilgiler yüksek okulunda öğrenim gördü. Öğretmenlik, Milletvekilliği ve Büyükelçilik yaptı.

Divan şiirimizi batı şiirindeki bütünlük anlayışıyla ele aldı. Eserlerinde Osmanlı kültürü, İstanbul, Boğaziçi, tabiat güzelliği ve Türk musikisi hayranlığını dile getirdi. Şiirlerinde Aruz veznini kullandı.

Ölümünden sonra şiirleri “Kendi Gök Kubbemiz, Eski Şiirin Rüzgârından ve

Rubailer adlı kitaplarda yayınlandı.

Çocuk yaşımda şiirlerine hayran olduğum Yahya Kemal’in 1958’de ölümünü Osmancık’taki evimizde radyodan duyunca hıçkıra, hıçkıra ağladığımı hatırlıyorum.

Her satırında, her dizesinde ayrı bir hikmet bulduğum Yahya Kemal şiir dünyasının gelmiş geçmiş en büyük ozanlarından biriydi.

Büyük şairimiz Yahya Kemal Beyatlı üstadı sevgi, saygı, şükran ve rahmetle anarak, sizleri ölümsüz şiirlerinin bazı dizeleriyle baş başa bırakıyorum.

Bilmem ki kime, yahut, neye uyduk gittik?

Gâhi meye, gâhi ney’e uyduk gittik,

Erbâb-ı zekâ riyayı mezhep bildi,

Bizler dili divâneye uyduk gittik…

Çok insan anlayamaz eski musikimizden,

Ve ondan anlamayan bir şey anlamaz bizden…(Eski Musiki şiirinden)

Bir merhaleden güneşle derya görünür.

Bir merhaleden her iki dünya görünür.

Son merhale bir fasl-ı hazandır ki sürer,

Geçmiş, gelecek hepsi de rüya görünür.. (Rubai)

Park otelde öldüğü yatağın yanında şu beytin yazılı olduğu kağıt çıktığı söylenir.

Ölüm kaderde var, yaşayıp köhnemek hazin.

Yok mudur buna bir çare, Ya Rabbelalemin ?

BAADDİN FIKRALARI

1—Seni seviyorum… Valla ne yalan söyliyim, ben de kendimi severim. İyi insanımdır, güzel seçim…

2—Az gelişmiş bir ülkede çok gelişmiş insanlar acı çekerler.

3—Demirel’e sormuşlar, “Neden size söven adamı partinize aldınız? Demirel, “Karşıdan bağırıp duruyorlardı, bizim kapıya bağladık,şimdi karşıya sövüyorlar.

4—Evi yıkık, halısı hasır, döşeği çuldur. Oğlu şehit, torunu yetim, gelini duldur..

Neden vatanı koruyanlar hep yoksuldur?

5—Önce ıslık çalıp şeytan çağırıyorum. Sonra da besmele okuyup kaçırıyorum. Azıcık spor yapsın şerefsiz.

6—2.5 milyon cıgabayt kapasiteli 100 milyar hücre, 100 milyar nörönla günde 24 saat, haftada 7 gün, yılda 52 hafta durmadan çalışır. Taki.. sahibi bir tarikata girene kadar.