Merhaba sevgili Osmancık’lılar, bugün sizlere çok ilginç ve sıra dışı bir Osmanlı aydınını tanıtmaya çalışacağım. Filozof Rıza bakın kendisini nasıl tanıtıyor.

Dinleyin ahbaplar şu destanımı, / Bakınız ne kadar hayret fezadır,

Evvela öğrenin namu şânımı / Şöhretin filozof, ismim Rıza’dır…

Filozof Rıza, Edirne’de doğdu. Hekimdir. Halk ve tekke edebiyatı yolunda hece ölçüsüyle yazdığı taşlamalarıyla tanındı. Çeşitli yerlerde öğretmenlik yaptı.

İkinci Meşrutiyette (1908) Edirne mebusu seçildi. Milli Eğitim Bakanı oldu. Sevr anlaşmasına imza attı. Milli Mücadeleye karşı gelen “Yüz Elliliklerden” olduğu için Türkiye’den ayrılmak zorunda kaldı. 1922’de Af Yasası çıkınca yurda döndü. (1938)

Felsefe, edebiyat ve tarih dallarında yapıtlar verdi.

Şiirlerini “Serab-ı Ömrüm” adlı yapıtta topladı. Taşlamalarıyla ün saldı.

SORMA HOCAM,

Nar-ı cehennemi önüme serme, / Günahımı döküp kaygılar verme,

Kitapta yerini bana gösterme / Ben pek o yazıyı seçememhocam…

Filozof Rıza’yım dinsiz anlama, / Dini ben öğrettim kendi babama,

Her ipte oynadım cambazım amma / Sırat köprüsünü geçemem hocam…

Miracı anlatma eşek değilim, / Bildiğin kadar da melek değilim,

Günahkâr insanım, ördek değilim, / Bu ağır gövdeyle uçamam hocam…

Şairin Kurtuluş savaşına güveni yoktu. Ancak politika yoluyla çözüme ulaşılır diyordu.

Ve o günlerde Mustafa Kemal’i şöyle tanımlıyordu.

Siyaset çamura biraz kan kattı,

Bir koca kalpaklı adam yarattı,

Herkes ona taptı, Rıza dayattı,

Secdeye varmayan o iblis oldu!…

Rıza Tevfik’i pek sevmeyen Yahya Kemal Beyatlı onun Serv Anlaşmasını imzalamasını içine sindiremediği için ona “Çingene” diyerek şu dörtlüğü yazdı.

Kızmasın kimse Rıza Tevfik’e,

Sevr’i imzalamaya gitti diye,

Çünkü idam olunan mahkûmun,

Çektirirler ipini çingeneye…

Şair ulusuna yaptığı yanlışlıkları düşünerek kendisini de yermekten (eleştirmekten)

geri kalmamıştır.

Sen en bedbahtısın insanların!.. Mel’unu menfisin!

Uzak düştün, yazık, Der ü saadet asitanından,

İnat ettin, cüda düştünvatan bağı cinanından,

Delil olmaktı şanın halka irfanınla, ilminle,

Zelil oldun gururundan, koğuldun hanümanından..

(Sen insanların en kötüsü, en lanetlenmişisin, / Yazık uzak düştün İstanbul’dan

İnat ettin ayrı düştün cennetler diyarı yurdundan / Oysa halka bilginle, kültürünle yol gösterici olmalıydın / Sözünle yanlış yaptın, gururun yüzünden yurdundan kovuldun.)

Sıra dışı filozof Rıza Tevfik Bölükbaşı üstadı sevgi, saygı ve rahmetle anıyorum.

ŞİMDİ SÖZ OSMANCIK’LI BİLGE BAADDİN’LERDE.

1—Öğretmen Ahmet Yılmaz hocamAlmanya’dan Mevlana’nın güzel bir sözünü yollamış.“Hayat bir nefestir aldığın kadar. Hayat bir kafestir kaldığın kadar.Hayat bir hevestir, daldığın kadar. “

2—Diyanet İşleri Başkanlığı bir fetvasında “Fiyatları tayin eden, darlık ve bolluk veren Allah’tır. “anlamına gelen bir söz söylemiş. “Fiyatları Allah arttırıyor fetvasından sonra bazı münasebetsiz zabıtalar da bir markette Rabbimizi denetlemeye çıkmışlar!”

3—İtibar kazanmak bir ömür ister. Kaybetmeye ise bir gaflet yeter.

(Yücel Boyacıhocam bu anonimtanımlamayı çok sık kullanır.)

Çok sevdiğim bir dörtlüğümle sizlere veda ediyorum.

Ağlayarak gelmişim, gülerek gitmeliyim,

Kâinatın, dünyanın sırrına ermeliyim,

Bir ömür yetmez bana, bin ömürdür dileğim,

Geldikçe gitmeliyim, gittikçe gelmeliyim…(Mehmet Özata)

29 Temmuz 2022 /Mehmet Özata