Rıza Tevfik Bölükbaşı 1949 yılında Edirne’ de doğdu. Türk şair, filozof ve siyasetçidir. Hece vezninde yazdığı şiirlerle tanınan Rıza Tevfik Bölükbaşı, felsefeye merakı nedeniyle Feylesof Rıza olarak anılır.

Öğrenimini çeşitli dallarda denedi. Sonunda hekimliği seçti. Halk ve Tekke edebiyatı yolunda hece ölçüsüyle yazdığı taşlamalarıyla tanındı. Çeşitli yerlerde öğretmenlik yaptı. İkinci Meşrutiyette (1908) Edirne’den milletvekili seçildi. Milli Eğitim Bakanı oldu. Sevr anlaşmasına imza attı.

İstiklal savaşına karşı çıkan “Yüzelliliklerden” sayıldığı için Türkiye’den ayrılmak zorunda kaldı. Af yasası çıkınca yurda döndü. (1938)

Felsefe, edebiyat ve tarih dallarında yapıtlar verdi. Şiirleri Serab-ı Ömrüm (1934) adlı yapıtta toplandı. Filozof Rıza’nın numarasız gözlük gibi herkese uyan taşlamaları çok ünlüdür. Aşağıda “Destan” adlı şiirinden alınan dörtlüklerde Rıza Tevfik kendisini tanıtıyor ve o günkü yönetimi yeriyor.

Dinleyin ahbaplar şu destanımı, / Bakınız ne kadar hayret fezadır,

Evvela öğrenin nam u şanımı, / Şöhretim filozof, ismim Rıza’dır…

“SORMA HOCAM” ADLI TAŞLAMASI DA ÇOK ÜNLÜDÜR.

Nar-ı cehennemi önüme serme / Günahımı döküp kaygılar verme,

Kitapta yerini bana gösterme, / Ben o yazıyı seçemem hocam..

Filozof Rıza’yım dinsiz anlama, / Dini ben öğrettim kendi babama,

Her ipte oynadım cambazım ama / Sırat köprüsünü geçemem hocam…

Filozof Rıza’nın kurtuluş savaşına güveni yoktu. “Ancak politika yoluyla çözüme ulaşılır diyordu.” Ve o günlerde Mustafa Kemal’i de şöyle tanımlıyordu.

Siyaset çamura biraz kan kattı, / Bir koca kalpaklı adam yarattı,

Herkes ona taptı, Rıza dayattı, / secdeye varmayan o iblis oldu.

Feylezof Rıza’nın Sevr anlaşmasına imza atışını Yahya Kemal Beyatlı hiç unutmadı.

Onun için şu dörtlüğü yazdı.

Kızmasın kimse Rıza Tevfik’e, / Sevr’i imzalamaya gitti diye,

Çünkü idam olunan mahkûmun / Çektiriler ipini çingeneye…

KANGALLI RUHSATİ (1856-1899)

Ruhsati Sivas’ın Kangal ilçesine bağlı Deliktaş bucağında doğdu. Asıl adı Mustafa’dır. Okuma yazmayı köyünde öğrendi. Çobanlık ve çiftçilik yaptı.

Bektaşi dervişidir. Hece ölçüsüyle yazdığı şiirleriyle üne ulaştı. Tasavvuf ve ahlak konularını da işledi. Ruhsati zamandan yakınarak sorunları şöyle sıralar.

Bir vakte erdi ki bizim günümüz, / Yiğit belli değil, mert belli değil,

Herkes yarasına derman arıyor, / Deva belli değil, dert belli değil,

Başın ayık değil, kederden yastan, / Ah ettikçe duman çıkıyor baştan,

Haraba yüz tuttu bizim gülistan, / Yayla belli değil, yurt belli değil,,,

BİLGE BAADDİN TAŞLAMALARI

1—NASA tarafından üç yıl önce (18 Ağustos 2018) uzaya gönderilen Parker Solar Probe, adlı uzay aracı ilk defa güneşe dokundu. Güneş'e dönük kısmı yörüngede 1370 derecelik sıcaklığa maruz kalan uzay aracının, 7 yıl boyunca Güneş'in çevresini 24 kez dönmesi planlanıyor. El âlem aya, güneşe gidiyor, biz daha faizin ve enflasyonun sebebini bulamadık!

2—Ülkemizde çok fazla tarikat olması milletimizin çok dindar olmasından değil, çok cahil olmasındandır.

3—Dün gece yakalandığım bir virüse usulca sokulup “ “Korona mısın?” dedim. “Yok abi bildiğin yerli malı nezleyim” dedi.

4—Önce tohum sattılar, bu tohumlar böcekleri çekti. Böceklerden kurtulmak için” al ilaç” dediler. İlaçlar hasta etti. Hasta olunca da “al aşı” dediler.

Ama bunları yapan bütün dünyayı sömüren hep aynı emperyalist şirketti.

5—Geçen hafta Gemici ilkokulundan (1950-1955) çocukluk arkadaşım polis emeklisi Hüseyin Keleş’le Özgürlük parkında buluşarak muhabbet ettik. Aynı sınıftan Yücel Boyacı’yı telefonla aradık. Hüseyin telefonda “ilkokulda 135 numaralı öğrenci kim? diye sordu. Yücel hocam “Hüseyin Keleş” dedi.

Öğretmen Yücel hocamın hafızasına bir kere daha hayran olduk.

6—İktidar öldürücü salgının nedenini bulmuş. Virüs içkiden ve alkolden bulaşıyormuş. Bu yüzden içkiyi ve alkolü yasaklamışlar.

17 Aralık 2021 / Mehmet Özata