Güneydoğu'da bir köye helikopteri ile iniş yaptı. Malzemeleri bıraktı. Bu arada köyün etrafında toplanmış çocuklar merakla helikoptere bakıyordu.
Hemen havalandı sonra çocuklara bir defa daha baktı. Çocuklar hayranlıkla başlarını kaldırmış gökyüzünde helikopteri izliyordu.
Daha fazla dayanamadı. Çılgınca bir fikir aklına geldi. Çocukların bulunmuş olduğu yere tekrar iniş yapmaya karar verdi.
Çocuklar şaşkınlıkla ne olduğuna bir anlam vermeye çalışırken helikopter pilotu;
"Hadi çocuklar gidiyoruz!" dedi. 10-12 kadar çocuğu helikoptere bindirdi ve havalandı.
Çocuklar olup bitene bir anlam veremezken bir anda kendilerini helikopterin içinde gökyüzünde buldular. Müthiş mutlu olmuşlardı. Köylerine havadan bakıyorlardı. Korku mutluluk birbirine karışmıştı.
Pilot onları gökyüzünde epeyce dolaştırdıktan sonra almış olduğu yere tekrar bıraktı.
Çocukların mutluluğuna diyecek yoktu. Hepsi koşarak anne babasına durumu anlatmaya gitti. Pilot tekrar havalandı ve bölgeden ayrıldı.
Aradan yıllar geçti, aynı pilot Yalova 1999 depreminde helikopterle yaralı taşırken, yaralılardan birinin yakınının kendisine hayranlık uyandıran bakışları karşısında aynı pilot sordu; "Beni birine mi benzettin?" "Yok hayır" dedi hasta yakını genç. Bizi köyümüzde çocukken helikoptere alıp gezdiren bu güzel adamı nasıl unutabilirim?''
İşte bu kadar yüreği geniş, kalbi temiz, hayat dolu insan sevgisi ile yoğrulmuş devre arkadaşım Ender Tamer Erol kardeşimizi dün (11.10.2020) itibariyle covid 19 salgınından kaybetmiş olmanın derin üzüntüsünü yaşıyoruz.

Kendisine Allah'tan rahmet diliyorum. En son THY pilotu idi / Binali Karataş /alıntı.

Ben de Pilot Ender Tamer Erol kardeşimizi sevgi, saygı ve rahmetle anıyorum.

BAADDİN DİYOR Kİ;

1--Mutlu olabilmenin altın kuralıdır; "Ya sevdiğin insanlarla birlikte yaşayacaksın, ya da birlikte yaşadığın insanları seveceksin", "Ya sevdiğin işi yapacaksın ya da yaptığın işi seveceksin", "Ya sevdiğin yerde yaşayacaksın ya da yaşadığın yeri seveceksin".

2—Japon İmparatoru ülkesine 10 uçak ve binlerce bavul, yüzlerce adamıyla gelen Suudi Prensi Muhammet Bin Selman’ı yaklaşık 40 metre karelik boş bir odada küçük bir masada ağırlamış.

Mesaj, “Devletler ilim ve irfanla gelişir, saray ve lüks köşklerde değil.”

3—Bir şehirde en önemli şey 1) Kanalizasyon, 2) Hamam, 3) Kütüphanedir. Çünkü, kanalizasyon şehrin kirini, hamam bedenin kirini, kütüphane de ruhun kirini temizler. (Fatih Sultan Mehmet)

4—Masallar, küçükken uyuyana kadar, büyükken uyanana kadar sürer.

5—Koyunlar ömrünü Kurt’tan korkarak geçirir, halbuki sonunda onu yiyen çobandır. Bilmem anlatabildim mi?

6—Ağrı’da şehit olan askerimizin cebinden çıkan not; “Olur da o çok sevdiğiniz dizilerden ve dünya gündeminden bıkar da aklınıza gelirsek eğer, bilin ki bizler sizlerle çoktan sessizce vedalaştık. Çünkü, sizler dizilerle, survivor’u izlerken bizler sizin ve çocuklarınız için sessizce şehit oluyorduk.”

7—Hapiste geçirdiği 12 seneden sonra kaçmayı başardı. Eve geldiğinde ona karısı şöyle dedi, “ Kaçış haberini 9 saat önce TV’den duydum. 9 saattir neredeydin, kiminleydin, ne halt yiyordun? “

Adam polisi aradı ve tekrar hapishaneye döndü.

8—Hayatın kendi başına bir anlamı yoktur. Hayat bir anlam oluşturma fırsatıdır. O yazılacak bir şiir, söylenecek bir şarkı, edilecek bir danstır. O senin kendinle münasebetine hastır. (Osho)

9—Yüz elli yıldır batının kibri ile doğunun cehli arasında bunalıyoruz.

10- İstanbul’da bin kişiye Galatasaray’lı mı, Fenerbahçe’li mi, Beşiktaş’lı mı ve Trabzonspor’lu mu diye sormuşlar, dokuz yüzü ben Suriye’liyim demiş.

Zamana ve zemine uygu bir dörtlüğüm…

Orta doğudan, Balkanlardan ve de Asya’dan,

Kavimler göçü başladı eyvah paganlardan,

Yolgeçen hanına döndü güzelim Anadolu,

Hayra alâmet değil bu göç bıktık insanlardan…