Son yıllarda azalan yağışlar Samsun'da bulunan sulak alanları kuraklık tehlikesi ile karşı karşıya bıraktı. Bunların başında gelen Kızılırmak Deltası kuraklık alarmı veriyor. 2020 yılında beklenen yağışın düşmemesi nedeniyle deltadaki bazı sulak bölgeler kurudu. Suların çekildiği yerlerde topraklarda çatlaklar oluştu.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi(OMÜ) Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yusuf Demir, Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nden aldığı bilgiler ve kendi araştırmaları sonucunda Samsun ve çevresinin çok ciddi bir kuraklık tehlikesi ile karşı karşıya kalabileceğini söyledi.

Prof. Dr. Demir, Kızılırmak Deltası'ndaki su seviyesinin neredeyse can çekişen bir noktaya doğru gittiğini ifade ederek, "Hepimizin bildiği gibi maalesef uzun yıllardır devam eden kuraklık sıkıntısı Karadeniz Bölgesi'nde özellikle Samsun bölgesinde şiddetli bir şekilde devam etmektedir. Son 3-4 aya baktığımızda bölgede hemen hemen hiç yağış düşmedi. Bu da özellikle bölgemizdeki sulak alanlar olmak üzere bölgemizin tamamında ciddi bir şekilde kuraklık hissedilmesini ortaya çıkarıyor. Tabii, bu kuraklığın oluşması uzun yıllar süren bir sürece dayanıyor ama bu yıl bu kadar olgunlaşması önümüzdeki yıl için de bizleri endişeye sevk ediyor. Bu noktada ilgililerin dikkatini çekmek gerekiyor. Önümüzdeki yıl böyle devam etmesi halinde bölgedeki sulak alanlara, bölgedeki tarımsal üretime hem de içme ve kullanma suyunda ciddi sıkıntılarla karşı karşıya gelebiliriz. Alınması gereken tedbirler konusunda bir takım çalışmalar yapılmalıdır. Vatandaşların duyarlı hale getirilmesi gerekiyor. Elbette ki doğal olayları meteorolojik verileri etkilememiz mümkün değildir. Ancak elimizdeki su kaynaklarını doğru kullanarak bu duruma karşı nasıl tedbir alabileceğimizi, nasıl geleceğe daha emin adımlarla yürüyeceğimizi mutlak suretle anlatılması ve gerekli planlamaların yapılması gerekmektedir. Aslında yavaş yavaş geç kalıyoruz. Yetkili kurumlarımızın çeşitli çalışmaları var, bunları inkar etmek mümkün değil ama bunların daha olumlu hale gelmesi için daha koordineli bir çalışma gerekiyor. Valiliğimiz bünyesinde başlayan koordineli çalışma ile Büyükşehir Belediyemiz organizasyonunda bu çalışmaların yaygınlaştırılması, bazı konularda hepimizin daha güvenli hissetmesini sağlayacaktır. Bu kuraklık deltayı ciddi anlamda etkiliyor. Deltaya hemen hemen bu zamanlar hiç yağış düşmedi. Yaklaşık 3 buçuk ay yağışsız geçen bir periyottu. Deltadaki su seviyesi neredeyse can çekişen bir noktaya doğru gidiyor. Önümüzdeki günlerde yağışları bekliyoruz. Belki uzun yıllar ortalamaları yakalayamasak bile o can suyu dediğimiz kurtarıcı bir yağışı almayı ümit ediyoruz" dedi.

"Türkiye'nin en kurak bölgesinin Orta Karadeniz Bölgesi"

Son yıllarda düşen yağışın çok ciddi bir tehlikeyi işaret ettiğine dikkat çeken Yusuf Demir, "Meteoroloji internet sayfasından aldığım bilgilere göre Türkiye'de bölgeler bazında uzun yıllık alınan yağış miktarı var. Eylül ayına kadar geçerli son 1 yıllık dönemde Karadeniz Bölgesi örnek vermemiz gerekirse, 2019 yılında düşmesi gereken yağış yüzde 80'lere düşmüşken maalesef 2020 yılında yüzde 40 henüz düşmüştür. Bu da bu bölgedeki yağış ve kuraklık sıkıntısını aslında Meteoroloji Genel Müdürlüğümüz de çok açık bir şekilde uyarıyor. Bölgedeki son 3 aylık kuraklık endeksine baktığımızda çok ciddi şiddetli bir kuraklık yaşadığımızı, 6 aylık kuraklıkta neredeyse Türkiye'nin en kurak bölgesinin Orta Karadeniz Bölgesi'nin olduğunu görmekteyiz. 9 ve 12 aylık kuraklıklara baktığımızda Türkiye'nin Orta Karadeniz Bölgesi'nde ciddi anlamda kuraklık yaşadığımızı Kızılırmak Deltası, Ladik Gölü sulak alanları olmak üzere bu bölgede ciddi bir kuraklığı yaşadığımızı meteorolojinin yapmış olduğu analizlerde, standart yağış endeksi haritalarında da görebiliyoruz. Bu yağışın azalması kadar önemli olan düşen yağışın doğru bir şekilde sirküle edilmesi, kullanılması önemlidir" diye konuştu.

Kızılırmak Deltası'ndaki kuraklık tehlikesi drone ile havadan görüntülendi.