Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan, "Ben de EYT'ye hak kazandım bu arada, karşı olmama rağmen. 42-45 yaşındakiler emekli oldu. Kim ödeyecek onların maaşını? Siz ödeyeceksiniz. Çalıştığınız süre boyunca erken emeklilerin maaşını ödeyeceksiniz. Kandırıldık mı? Kandırıldık. EYT büyük bir felaketti" dedi.
Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı Bilal Erdoğan, AK Parti Genel Merkez İnsan Hakları Başkanlığınca Kocaeli'nin Kartepe ilçesinde düzenlenen "İnsan Hakları Eğitim Kampı"na katılarak, gençlerle sohbet etti.
"ARTIK O KADAR TROL İSTİHDAM ETMELERİNE GEREK KALMADI"
Teknoloji ve yapay zeka üzerine açıklamalarda bulunan Erdoğan, "Eskiden bir sürü insan bilgisayar başında oturuyordu. 'Troller' diyorduk ama artık o kadar trol istihdam etmelerine gerek kalmadı. Çünkü yapay zeka otomatik olarak belli kelimeler ile profilleri otomatik olarak yapabiliyor. Türkiye içinde bu çalışmaları yapanlar her cenahda vardır ama kazanan her zaman mecranın sahibi olan oluyor. Steril olan bilgi alma ortamımızda dünyanın gerçekliklerinden kopup, Türkiye'nin realitelerini oluşturmaya çalışıyorlar. Nedir bu? 'Türkiye'de yurt sorunu var' diyorlar. Türkiye'de yurt sorunu olduğuna dair bir kamuoyu oluşturuyorlar. Sanırsın ki dünyanın gelişmiş ülkelerinde bu sorunlar çözülmüş, Türkiye'de böyle bir sorun varmış. Biraz daha araştırıp, rakamlara baksanız Türkiye'deki devlet tarafından sağlanan yurt imkanının dünyanın hiçbirinde olmadığını görürsünüz" dedi.
"BİZDE BURS VAR, KREDİ VAR"
Bilal Erdoğan, 10 yıl Amerika'da, 5 yıl da İtalya'da yaşadığını söyleyerek, "Başka ülkeleri bilme fırsatım oldu, çünkü başka üniversiteler ile iş birlikleri yapıyoruz. Yemek dahil aylık yurt ücreti 855 lira. Yemek de dahil. Bizde üniversitemizde yemek ihalesi yapıyoruz. En düşük fiyatla yapmaya çalışıyoruz. Bir öğün yemek için 160 liraya teklif almışız, duyanlar 'Çok iyi' dedi. Bir yemek 160 olduğunda 30 gün birer gün yeseniz 4 bin 800 lira. Kahvaltı yok. Bunun üzerine kahvaltıyı koy 5-6 bin lira olur. Devlet 855 lira aylık yurt hizmeti sunuyor, yemek dahil. Amerika, sosyal devlet anlayışının olmadığı bir ülke. Amerika'da böyle bir şey yok. Amerika'da devlet öğrencilere kredi imkanı veriyor. Bizde burs var, kredi var" diye konuştu.
Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı Bilal Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kampta öğrendiğiniz birçok konu aslında birçok insanın bilmediği, çok iyi reklamı yapılmayan, engellilere tanınan haklar, hastanın yurt dışından uçakla getirilmesi, sağlık sektöründe, sosyal devlet anlayışının gereği olan annesi babası olmayan çocuklara sağlanan imkanlar vs. Bu çocuklar istismara uğramasın diye büyük bir gizlilik içinde yürütülüyor. Bir kahredici olay yaşanıyor, bir ay kamuoyu meşgul ediliyor. Bu mesele sadece iktidarı vurmak için, ülkede güven temelini sarsmak, insanların huzursuzluğuna, anksiyetisine hizmet etmek için yapılıyor. 'Bu ülkede çocuklar öldürülüyor, insanlara tecavüz ediliyor' gibi bir kamuoyu oluşturulmaya çalışılıyor. Bu ülkeye düşman bir alternatif gerçeklik."
"EYT BÜYÜK BİR FELAKETTİ"
Bilal Erdoğan, Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) düzenlemesiyle ilgili de açıklama yaparak, "EYT'de böyle yaptılar. EYT'nin propagandasını yapanlar gençlere, 'EYT çıksın, bir sürü insan emekli olacak. Onların boşalttığı iş sahalarına gençler girecek' dedi. Oldu mu öyle bir şey? Kandırdılar mı gençleri? Kandırdılar. Gençler EYT'ye karşı bir kamuoyu oluşturmadı. Şu anda sosyal medyada atanamayanlarla ilgili şeyleri düşünün. 'Gençler EYT karşı' diye bir hashtag gördünüz mü? Gençler bunu ıskaladı, gençler burada aldatıldı. Ben de EYT'ye hak kazandım bu arada, karşı olmama rağmen. 42-45 yaşındakiler emekli oldu. Kim ödeyecek onların maaşını? Siz ödeyeceksiniz. Çalıştığınız süre boyunca erken emeklilerin maaşını ödeyeceksiniz. Kandırıldık mı? Kandırıldık. EYT büyük bir felaketti. Bu kirli muhalefet anlayışıyla, siyasetin popülizme zorlanmasıyla bunlar mümkün hale geldi. EYT kötüyse, yanlışsa yanlış olduğunu söyleyebilen bir nesil olması lazım. O 43 yaşındaki emekli ölene kadar o maaşı alacak. Daha iyi bir şey düşünelim, yerine alternatif önerelim" ifadelerini kullandı.
"Neden daha çok çalışmak yerine de daha az çalışmayı özendirici buluyoruz?" diyen Erdoğan, "Çalışmadan ekmek elden, su gölden yaşamak en güzel hayat mıdır acaba? Bunu bir sorgulayın. Boşa geçen hayat değil, faydalı olan hayat. Çalışılan, üretilen, çevremize, ülkemize bir şeyler katılan hayat yaşamak lazım. İnsanın kendini değerli hissetmesini sağlayan şeyler budur. Dünyanın en zenginleri de eninde sonuna duvara tosluyor. 'Ben hayatımı neyin peşine harcadım' diyor. Bunlar gerçek. Ya sapıtıyorlar ya da hayatlarının anlamsızlığı içinde bunalıma giriyorlar" dedi.
Bilal Erdoğan, konuşmasının ardından gençlerin sorularını yanıtladı. "Dünya liderinin oğlu olmak nasıl bir duygu?" sorusunu Erdoğan, şu şekilde yanıtladı:
"Zorlukları var. Elbette ki yaşayarak görüyorsunuz. Mesela dünyanın bazı ülkelerinde güçlü liderlerin aileleri ciddi ekonomik nüfus sahibi olurlar, orada bu normal kabul edilebilir diyelim ki. Bizde de şöyle bir şey var. İnsanlar otomatik olarak inanıyor bir şey duyduğunda. 'Şu aşağıdaki orman Bilal Erdoğan'ınmış.' Böyle bir şey duysanız inanır mısınız? En büyük zorluğu bu arkadaşlar. Ben bununla yaşamaya nasıl alıştım peki? 'Kişi kişiyi kendi gibi bilirmiş' demiş büyükler. İnanan arkadaşlar, 'Ben olsaydım benim olurdu. Ben Tayyip Erdoğan'ın oğlu olsaydım orası benim olurdu' gibi düşünüyor olabilir. En büyük zorluğu bence bu. Öbür taraftan başka bir zorluğu da şu; size burada anlatıyorum, kendimce derdim var, yansıtmaya çalışıyorum ama içinizden 1-2 kişiye doğru motivasyon yapabilsem kendimi mutlu hissederim. Türkiye'de lafımın tesiri kısıtlı. 'Bilal Erdoğan bir şey dediğinde bunu söylemesinin bir siyasi tarafı vardır' diye düşünülüyor."