Türkiye'nin ilk siyasi partisi olan ve Mustafa Kemal Atatürk tarafından 9 Eylül 1923'te kurulan CHP, 94’üncü kuruluş yıl dönümünü kutluyor.

CHP’nin 94’üncü kuruluş yıldönümü dolayısıyla bir mesaj yayınlayan CHP Osmancık İlçe Başkanı Sadık Eker, “CHP, kurucusu ve ilk Genel Başkanı Atatürk’ün önderliğinde ulusal bağımsızlığını kazanan, Cumhuriyeti kuran, saltanatı kaldıran, hilafete son veren ve ulusal birliği sağlayan partidir” dedi.

CHP’nin kurulduğu günden bu tarafa bağımsızlık, laik demokratik cumhuriyetin, hukuk devletinin ve adaletin teminatı olduğunu vurgulayan Sadık Eker, “ CHP’de 94 yıl sonra yine ilk günün heyecanı ile çağdaş Türkiye yolunda en ufak bir sapma yoktur” ifadesini kullandı.

CHP Osmancık İlçe Başkanı Sadık Eker, partisinin 94. kuruluş yıldönümü dolayısıyla yaptığı açıklamada şöyle dedi:

“CHP, büyük önder Mustafa Kemal Atatürk öncülüğünde, 9 Eylül 1923’te önce Halk Fıkrası adıyla kuruldu.

1924 yılında Cumhuriyet Halk Fıkrası, 1935 yılında ise Cumhuriyet Halk Partisi adını aldı.

Emperyalizme karşı ulusal başkaldırının öncüsü olan Kuvayı Milliye, Müdafaa-i Hukuk cemiyetlerinin oluşumuna dayanak oldu.

Müdafaa-i Hukuk ise işgal altındaki Anadolu’da, yerel kimlikten ulusal kimliğe ve ulusal dayanışmaya ulaşmayı, gücünü ulusal iradeye dayandırmayı hedef aldı.

CHP, kurucusu ve ilk Genel Başkan Atatürk’ün önderliğinde ulusal bağımsızlığını kazanan, Cumhuriyeti kuran, saltanatı kaldıran, hilafete son veren ve ulusal birliği sağlayan partidir.

CHP NELER BAŞARDI?

1922: Saltanatın kaldırılması.

1923: Cumhuriyetin ilanı, İzmir İktisat Kongresi, Ankara’nın başkent yapılması.

1924: Halifeliğin kaldırılışı, öğretim birliği, medreselerin kapatılması, Diyanet İşleri Başkanlığının kurulması, Şer iye ve Evkaf Vekaleti’nin kaldırılması.

1925: Tekke ve zaviyelerin kapatılması, aşar vergisinin kaldırılması, Şapka Kanunu, Ankara Hukuk Mektebi’nin kurulması, miladi takviminin kabulü.

1926: Medeni Kanun, Borçlar Kanunu, Ceza Kanunu.

1927: Hukuk Mahkemeleri Usulü Kanunu.

1928: Yeni harflerin kabulü, millet mekteplerinin açılışı, uluslar arası rakamların kabulü.

1929: Ceza Mahkemeleri Usulü Kanunu.

1930’lu yıllarda ise yapılan devrimlerin yerleşmesi açısından iki önemli adımın atıldığı söylemek gerekir.

Eğitim ve Kültür Politikaları: Halkevleri, Halkodaları, Türk Tarih Kurumu, Türk Dil Kurumu, Köy Eğitmen Teşkilatı, Köy Enstitüleri’nin kurulması.

Ekonomik Kalkınma: Devlet ve özel sektör eliyle ülkenin biran önce kalkınması ve bu amaçla çok sayıda sanayi, finans ve benzeri kalkınma kuruluşunun kurulması.

Hukuk ve eğitim gibi toplumsal alanlarda gerçekleştirdiği reformlarla çağdaş, Türkiye Cumhuriyeti’ni biçimlendirmiştir.

Ulusal sanayinin ve ekonominin gelişmesine öncülük etmiştir.

İkinci Dünya Savaşı sonrasında tek parti konumunun tüm olanaklarına karşın, çok partili rejime geçişi sağlayarak Türkiye’nin demokratikleşme sürecinde de öncü misyonunu sürdürmüştür.

1950’li yıllarda üstlendiği muhalefet göreviyle demokratik bir rejimde muhalefetin kurumsallaşmasına da öncülük etmiştir.

Bu kapsamda parlamenter demokratik rejimin kurumsallaşmasına dönük değişimleri gerçekleştirme, temel hak ve özgürlükleri geliştirme mücadelesi vermiştir.

1960’lı yıllarda Türkiye’nin yaşadığı modernleşme sürecinin yansımaları olarak ortaya çıkan göç, kentleşme, sanayileşme gibi dinamikler çerçevesinde toplumsal sınıfların olgunlaşmasıyla birlikte CHP sola açılarak kendisini siyaset yelpazesinde ortanın solunda konumlandırmıştır.

1970’li yıllarda ideolojisini demokratik sol kavramıyla tanımlayan CHP, devlet partisinden halkın partisine, düzen partisinden değişimin partisinde dönüşmüştür.

Çağdaş sosyal demokrasinin evrensel değerleri olan özgürlük, eşitlik, dayanışma, emeğin üstünlüğü, gelişmenin bütünlüğü ve etkinliği ile demokratikleşme kavramları içende bulunduğumuz dönemde CHP’nin Türkiye’de kurumsallaştırmaya çalıştığı ve programlarında önemle vurguladığı başlıca ilkeler arasında yer almaktadır.

CHP’nin tarihsel kimliği, Atatürk devrimlerinin birikimleri ile altı ok ilkeleri eşliğinde; Kemal Atatürk’ün, “Bağımsızlık, benim karakterimdir” İsmet İnönü’nün, “Namuslular da, en az namussuzlar kadar cesur olmalıdır” sözleri ile öz ifadesini bulan bu soylu ve erdemli gelenek ile şekillendi.

94. yıl sonra yine ilk günün heyecanı ile çağdaş Türkiye yolunda en ufak bir sapma yoktur.

Amacımız, her türlü ayrımcılığı reddedip, insana öncelik veren, daha demokratik ve katılımcı bir toplum yapısına kavuşmuş, temel insan hak ve özgürlüklerinde en ileri ülkeler düzeyine erişmiş, her türlü eşitsizliği gidererek ulusal dayanışma duygularını güçlendirmiş, sosyal adalete dayalı bir toplum yapısı oluşturmuş, siyasette ve yönetimde temiz toplum yaratma amacına ulaşmış, ülkede yurttaşlık, kardeşlik, dayanışma ve birlik bağlarını güçlendirmiş, ekonomide fırsat eşitliğine dayanan, sürdürülebilir, bireyler be bölgeler arasında dengeli bir kalkınma sürecine girmiş, tam istihdamı hedefleyen, bilgi ekonomisine dayanan ve uluslar arası alanda rekabet gücü yüksek yurtta ve dünyada barışı, ülkemizin ve yurttaşlarımızın güvenliğini ve çıkarlarını koruyan, çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmış bir Türkiye yaratmaktır.

94. yılımızı kutlarken bu duygu ve düşüncelerle başta Olu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve Silah Arkadaşları olmak üzere Türkiye’yi bugünlere taşıyan CHP’ne emek veren partililerimize şükranlarımı sunuyor, partimizin kuruluşunun 94. yıldönümünü en içten dileklerimle kutluyorum”