Osmancık ilçesinde emekli bir öğretmen, atölyeye çevirdiği evinin bodrum katında saz, bağlama, cura gibi müzik aletleri yapıyor.

Kendisinin önceden ziraatçı olarak görev yaparken öğretmenlik mesleğini çok sevdiği için öğretmen olduğunu ifade eden Azim Karatepe, okulda okurken müziğe merak sardığını söyledi.

Azim Karatepe, saz, bağlama, cura gibi müzik aletlerini çalmasını kendi kendine öğreniyor. Sazın telini değiştirirken, onarırken başlıyor amatörce tamir işine. Saz yapan iyi ustalarla tanışıyor, gidip onlarla görüşüyor, bazı bilgiler alıyor. Daha sonra müzik aletleri yapımına başlıyor. Ankara'nın bir semtinde profesyonel müzik aleti üretimi yapan bir atölyede tam 6 ay kurs alıyor. Daha sonra evinin bodrumunu atölyeye çeviriyor. Her türlü saz, bağlama, cura ve kabak kemani gibi müzik aletlerini üretmeye başlıyor. Hem çalıyor, hem söylüyor, hem de üretiyor. Bu arada eşin dostun bozulmuş aletlerini de tamir ediyor. Bir, iki, üç derken profesyonellere taş çıkartır cinsten ince işçilik ve estetik bir arada çok güzel eserlere imza atıyor.

Azim öğretmen saz yapıp üretmenin saz çalmadan daha zevkli olduğunu dile getirerek, boş zamanlarını atölyesinde saz yaparak değerlendirdiğini, yapıp sattığı sazlardan ise masraflarını çıkardığını ifade ediyor.

Karatepe, "Öyle hoşuma gidiyor ki o ağacın ve verniğin kokusunu anlatamam" şeklinde konuştu.

Her ebatta saz yaptığını belirten Karatepe, saz siparişi aldığında saz veya bağlamayı siparişe göre imal ettiğini kaydetti.

Azim Karatepe, "Saz hemencecik kısa bir zamanda yapılmaz. Zaman ister, emek ister. Her aşamanın gerekli bir zamana ihtiyacı vardır. Gerek gövdeyi oluşturan bölümün, gerekse sapın iyice dinlenmiş ve doymuş bir ağaçtan olması gerekir" ifadelerini kullandı.