Sanırım Osmancık’ta Mustafa Boyvat’ı tanımayan yoktur.

Çocukluğundan beri tanıdığım Mustafa Boyvat, bizden sonra gelen kuşağın en sevimli, mütevazı, sakin ve yardımsever gençlerinden biridir.

Ben 1958 yılında tahsil için Osmancık’tan ayrıldığımda Mustafa 8 yaşındaymış.

Eczacılık tahsilinden sonra 1976 yılında Osmancık’ta açtığı meşhur Derman eczanesi hem bizim, hem de bizden sonraki kuşağın buluşma yeridir.

Şimdi sözü Mustafa Boyvat’a verelim, Mustafa bizlere kendisini anlatsın.

Osmancıkta 1950 yılında doğmuşum. Babam Abdullah, annem Fatma Boyvat’tır. Sülale olarak Boyvat’lılar olarak biliniriz. Sebebi, büyük dedemiz Mehmet Hilmi Efendinin Boyabat’tan hoca olarak Osmancığa gelip, burada evlenip yerleşmesidir.

Çocukluğum Yeşilçatma mahallesinde geçti. Sonra okul hayatımız başladı.

İlkokulu İnönü zaferi ilkokulunda, ortaokulu Osmancık ortaokulunda, liseyi de Osmancık’ta lise olmadığı için Çorum lisesinde yatılı olarak okudum.

Üniversiteyi, ismi sonradan Gazi üniversitesi Eczacılık Fakültesi olan AİTİA Eczacılık Yüksek Okulunda 1975 yılında bitirdim.

Osmancık’ta 1976 yılında Derman Eczanesi ismi ile eczanemi açıp hayata atıldım ve 44 yıldır da mesleğime devam ediyorum.

1978-1979 yıllarında yedek subay olarak 18 ay Kırklareli’nin Babaeski ilçesinde askerliğimi yaptıktan sonra, Osmancık ta bir çok dernek, vakıf ve siyasi parti yönetiminde faaliyette bulundum.

10 yıl, iki dönem Belediye Meclisi üyeliği ve çeşitli komisyonlarda görev yaptım.

1982 yılında Vezirköprü’lü eşim Beyhan hanımla evlendim Beyhan hanımın abisi, kayınbiraderim Baki Öz yıllarca Osmancık’ta Karayolları Bölge şefliği yaptı.

Oğlum Emre de baba mesleğini seçerek eczacı oldu ve İstanbul’da Emre Eczanesini çalıştırmaktadır.

Kızım Elif’de İstanbul’da turizm sektöründe çalışma hayatına devam etmektedir.

Bundan sonrada sağlığım elverdiği sürede mesleğime devam edeceğim…

Osmancık’a her geldiğimde Mustafa’nın Derman eczanesinde çocukluk arkadaşlarımızla buluşur unutamadığımız çocukluk hatıralarımızı anar ve çok mutlu oluruz.

Bilgisayarımı Mustafa’nın özel odasına kurar, Osmancık Haber ve Çorum Haber yazılarımı yazarım. Eczanede buluştuğumuz Muammer Okutan, Mustafa Gökgöz, eski Belediye başkanı Avni Kılıç, Mehmet Uslu, Mustafa Boyacı, Yücel Boyacı, ağabeyim Dursun Özata, Bekir Gürsoy, Yüksel Boyvat ve Tuzcu Ali Rıza Akkuş’la çay içer muhabbet ederiz.

Sağ olsunlar, Mustafa ve eczanede çalışan Kamil Büğrü ve Taner Özdemir kardeşlerim de çayımı, kahvemi hiç eksik etmezler.

Bu sabah telefonla konuştuğum Mustafa Boyvat, “Tuzcu Ali Rıza’ya, “Ali Rıza herkesle 1.5 metre mesafeden konuşuyorum ama sen tehlikeli adamsın, bana 3 metre uzaktan konuş” demiş. Mustafa Boyvat bir gün arkadaşlarıyla beraber Ali Rıza’yı arabasına alıp Göğbelin doruğa kadar götürmüş ve orada bırakıp kaçmışlar.

Bu yüzden Osmancık’ta Mustafa Boyvat’a muhalif olan tek kişi Ali Rıza Akkuş’tur!

Boyvat’ın dostluğu, kardeşliği ve insani özellikleri beni çok mutlu eder.

Eczacı Mustafa Boyvat iyilik timsalidir,

Osmancık’ta çok sevilir itibar sahibidir,

Eşi Beyhan, kızı Elif, oğlu da Emre’dir,

Mustafa’nın eczanesi de şifanın adresidir…(Mehmet Özata)

TANSU ÇETİN (1947-2020)

Bursa’da yaşayan Osmancık’lı çocukluk arkadaşımız makine Mühendisi Tansu Çetin (73) Bursa’da hayatını kaybetmiş. Başımız sağ olsun. Tutuş Köyünden Hacı İsmail Çetin’in oğlu olan Tansu Çetin’in 3 oğlu da kendisi gibi makine mühendisidir. Musıkî tutkusuyla bilinen Tansu Çetin’in vefatı, ailesi, dostları ve arkadaşları başta olmak üzere tüm sevenlerini hüzne boğmuştur. Tansu kardeşimizin cenazesi Bursa’da toprağa verilmiştir. Tansu Çetin kardeşimizi sevgi, saygı ve rahmetle anar, Çetin sülalesine, akraba, arkadaş ve sevenlerine baş sağlığı dilerim.